
Türkiye Sosyal Tarihinde İslamın Macerası: Ahmet Yaşar Ocak
Bu değerli eserde Ocak, 15. ve 16. yy. Osmanlı toplumu üzerinden Türkiye sosyal tarihinde İslamın macerası problemini ele almaktadır. Kitapta, çok sayıda benzer araştırmalara imza atmış olan kıdemli hocanın değişik tarihlerde yayınlanmış bazı araştırma ve makaleleri bir araya toplanmış.
Türklerin, Anadolu’nun ve bazı komşu bölgelerin İslamla nasıl tanıştığı ele alınmıştır. Önemli bir kırılma dönemi olan 11. ve 12. yy.’lar da yazarın geniş araştırmalarının konusu olduğundan “Nasıl Müslüman olduk?” sorusunun cevabını merak edenlere doyurucu bilgiler sunmaktadır. Ocak’ın çalışmalarında sıklıkla değindiği heterodoks ya da halk dindarlığının Şaman kökenleri yanında Hristiyanlık, Maniheizm, Budizm, Zerdüştlük ve daha eski dinsel-ezoterik kalıtlarından da örnekler görülebilir. Alevilik, Yezidilik, Nusayrilik gibi bu coğrafyanın etno-dinsel gruplarının anlaşılması yanında bazen çok sıra dışıymış gibi sunular dini grupların aslında tarihin her döneminde bu topraklarda yaşadığını görmek öğretici olmaktadır.
Ocak, giriş makalesinde Türk akademi geleneğinde Türklerin İslamlaşma sürecinin ve dinsel azınlıkların “bilimsel gözle” incelenmesinin üstü kapalı yasaklı konulardan biri olduğunu tartışmıştır. Ona ve bize göre nasıl İslamlaştık? sorusunun cevabını araştırılması günümüzdeki dindarlığımız üzerine daha sağlıklı düşünmemizi kolaylaştırabilir. Zaten Ocak, Melikoff, Köprülü, Turan gibi uzmanları okuduğumuzda bugünkü dindarlık tartışmalarının daha anlamlı hale geldiğini görürüz. Osmanlı son döneminde devlet-din ilişkileri, İslamcılığın neden doğduğu, İttihat-Terakki’nin zor yılları ve Cumhuriyet inkılaplarının hangi temele oturduğu da yazarın anlaşılır kıldığı konular arasındadır.
Bu eserde Atatürk ve çevresinin katı, Fransız usulü laiklik tutumlarının tarihsel temellerinin gayet anlaşılır olduğunu görebiliriz. Nizamiye Medreseleri ile başlayan dinin ve din adamlarının devletin tekeline girmesi (ulema-i rüsum) ve bağımsızlıklarını-özgünlüklerini kaybetmesi İslam toplumlarında fikirsel gerilemenin sebeplerinden biriydi. Fatih S. Mehmet bunu zirveye çıkararak dini devletin emrine amade kılmıştır. Süreç içerisinde Osmanlı düzeninde din-devlet ilişkileri laçkalaşarak bir çeşit devlet işlerine fetva çıkaran kullanışlı “Osmanlı dini” yaratılmıştır. Yazara göre son dönem Osmanlı aydınlarının bazıları ve Cumhuriyetin kurucuları bu din ile problemlidir.
Not: İslam toplumlarının İslamlaşma süreçleri, tarihi ve sosyolojik gelişimleri için Lapidus’un, İslam Toplumları Tarihi 1-2 ve M. Watt’ın İslam Düşüncesinin Teşekkül Devri adlı eserlerine bakılabilir.