Sosyolojiye Çağrı-Hümanist Bir Perspektif: Peter L. Berger

Sosyolojiye Giriş

Berger sosyolojinin önemli isimlerinden biridir. Çok sayıda esere imza atmıştır. Ancak “Sosyolojiye Çağrı-Hümanist Bir Perspektif” yazarın genel teorik kitaplarından biri değildir. Daha çok genel okuyucuya ve yeni başlayanlara sosyoloji ilmini tanıtmayı ve bazı konulara nasıl yaklaşılması gerektiğini anlatmak için yazılmıştır.

Sosyoloji malumu ilandan mı ibarettir? Herkesin gördüğü olguları sosyoloji başka türlü nasıl görür? Boşanmak mı evlenmek mi sosyal problemdir? Sosyoloji baskıcı rejimlerin veya kapitalizmin baskı araçlarından biri midir? Kimlik ve kişilik nasıl oluşur? Devrim ve değişim aslında neden gerçek bir değişim değildir? Ötekileştirme nasıl olur? Soruları yazarın ilgilendiği bazı konulardır.

Berger’e göre, “sosyolojinin nihai meşruluğunun kaynağı insanın kendini özgürleştirecek bakış açısını kazanmasıdır“. Sosyolog yaptığı çalışmalarla toplumların bilinçaltlarındaki ötekileştirmeleri, baskıları ve “kötülükleri” ortaya çıkarabilir. Hümanist sosyolojinin amacı bu gizli kalmış tortuları ifşa etmektir. Böylece kimliklerini saklayarak yaşamak zorunda kalan bireyler ve gruplar toplumda “göze batmadan” yaşar görünmekle beraber gerçek böyle değildir; “Düzenin resmi koruyucuları açısından bakıldığında etrafta sosyal oyun içinde içsel çekinceleri olan fazlaca bireyin olması tehlikelidir“. Çünkü bu durum düzenin devamı açısından riskler barındırır. Şartlar olgunlaştığında gerçek kimlikler ortaya dökülebilir veya biriken tepki başka bir şekilde ortaya çıkabilir. Berger bu saklanma durumunu ekstazi ve rol mesafesi kavramları ile açıklamaktadır.

Karl Mannheim ekstazi konusunda Berger’e ışık tutmuştur. Onlara göre sosyoloğun görevi sağlıklı toplumun yaratılmasına katkı sunmaktır. kişiliğini ve kimliğini saklayarak yaşamak birey ve toplumlar için sağlıksız bir durumdur. Birey ve toplumların özgürleşmesi için sosyoloğun rol alması gerekir. Ancak kariyer beklentileri ve başını belaya sokmama düşüncesiyle entelektüeller böyle konulara girmek istemeyebilir. “Bilerek muallakta kalan entelijansiya” bazen hakim toplumun kazanılmış çıkarları lehine bu tartışmalardan uzak durur. Sonuçta sorunları görmemezlikten gelirler. Ancak Berger’e göre hümanist sosyolojisi bu konuda topluma doğru yolu göstermelidir.

“Sosyolojiye Çağrı-Hümanist Bir Perspektif” her düzeyde kitap severin okuyabileceği bir eser. Genel halk için yazıldığı söylense de sosyoloji alanındaki uzmanların da bu tür kitapları belirli aralıklarla okuması tavsiye edilir. İleri düzeydeki araştırmacılar için de değerli analizler sunmaktadır.

Bir cevap yazın