
Postmodern Kabileler
Postmodern kabileler kavramı modern toplumda, geleneksel toplumdaki aile, akrabalık ve aşiret gibi kuvvetli ilişki ağlarının yerini aldıkları düşünülen dini-ideolojik-seküler grupları tanımlamak için kullanılır. Z. Bauman, Feathertone gibi üst düzey uzmanlar bu grupların örgütlenme ve işlevleri açısından benzediklerini düşündükleri için onları “postmodern kabileler” şeklinde isimlendirirler [1-2-3].
Postmodern Kabileler ne demek?
Yeni “kabileler” bireylere ontolojik güven ve yeni sosyal ilişki ağları üretir. Ancak Bauman’ın belirttiği gibi, post-modern kabileler, eski kabilelerin sahip olduğu birçok zorlayıcı kurala sahip değildir ve üyelerinin gündelik hayatının tamamını kontrol etmezler (sıvı modernite). Bunlara üyelik gönüllüdür ve giriş herkese açıktır. Gruba giriş-çıkışlarda kesin çizgiler yoktur. Bu anlayış modern atomistik bireycilik yerine bireyin küçük gruplar içerisinde yeniden toplumsallaşmasını ifade ediyor. Elbette bu gruplar çoğu zaman ortak alışkanlık, yaşam tarzı, tüketim alışkanlıkları ve hedeflere sahip olsa da fiziksel bağlılığa mecbur değildirler [1-2-3].

Postmodern kabileler yaşamın bütün alanlarında kuruluyor. Ortak bir tarz müzik, giyim, yaşam, eğlence, cinsiyet, ideoloji, din anlayışı benimseyen her topluluk zamanla bir “kabileye” dönüşebilir. Grubu bir araya getiren motivasyon sürdürüldüğü sürece kabile varlığını devam ettirir.
Post-modern Kabileler nedir?
Aslında post-modern kültüre uygun olarak çok uzun süre bir arada kalmayacaklarını tahmin edebiliriz. Tüketim toplumunda çokça kabilenin ulus-aşırı şirketlerce, sıra dışı reklam ve ürün konseptleriyle yaratıldığını görürüz. Diğer yandan, geleneksel bazı yapıların da değişen topluma ayak uydurarak birer post-modern kabileye dönüştüğünü görüyoruz. Bu anlamda dini grupların birer post-modern kabileye dönüştüşür.
Post-modern Kabileler nedir sosyoloji
Bir yandan bireysel özgürlüğüne değer veren bireylerin diğer yandan da hayatını sürdürmek, kendisine anlam katacak topluluklara ihtiyaç duyduğu söylenebilir. Bu tür “kabileler” bireyle gönüllü ve tercih temelli bir ilişki kuruyor. Üyeler topluma rıza ve ikna ile katılır. Özetle, coğrafya ve fiziksel yakınlık önemini kaybeder, semboller ve duygular değer kazanır [1-2-3].
Kaynaklar:
[1] Bauman, Z. (2001). Community: Seeking Sefaty in an İnsecure World. Cambridge: Polity Press.
[2] Feathertone, M. (2005). Postmodernizm ve Tüketim Kültürü. (M. KÜÇÜK, Çev.) İst: Ayrıntı.
[3] Bozkurt, V. (1999). “Yıkıcı Gemeinschaft’tan Öteki’siz Postmodern Kabilelere: Sanal Cemaatler” Birikim Dergisi, (65-72).