Özgürlükten Kaçış
özgürlükten kaçış ne demektir? özgürlükten kaçış kuramı
Özgürlükten Kaçış” kuramı Eric Fromm’un meşhur eserlerinden birinden türetilmiştir. Kavram, kilise, gelenek ve aile gibi asal bağlarından kurtulduğu kabul edilen modern bireyin özgürlüğünün tadını çıkaracağı düşünülürken kendisine yeni bağlar-esaretler bulmasını ifade eder.
Fromm, bu kavramla neden başka bir zamanda ve dünyanın başka bir yerinde değil de 1930’larda ve Avrupa’nın göbeğinde-İtalya ve Almanya’da- faşizmin ortaya çıktığını psikolojik-sosyolojik açılardan anlaşılır kılmaya çalışıyor. Ona göre, feodalitenin yıkılması, Sanayi Devrimi, kırsaldan şehre göçler ve ailelerin hızla küçülmesi-dağılmasıyla beraber modern bireyin asal bağlarından koptu. Bireyin kaygı, yalnızlık, endişe ve kendini değersiz hissetme sorunlarıyla baş başa kalması yeni arayışları tetikledi. Modern birey, bireyselliğin yarattığı korkudan kurtulmak, kaygılarını gidermek ve kendini güvende hissetme psikolojinin baskısı ile üç tarz çözüm geliştirdi;
1- Mal edinme, 2- işe bağlılık ve 3- kitle kültürüne robotumsu uyum. Fromm’a göre aile, akrabalar ve samimi küçük topluluklardan kopan birey aşinası olmadığı yeni toplumsal düzende üç yoldan birini tercih etmek durumunda kalmıştır. Modern bireyin özgürlüğün tadını çıkarmak yerine kendisine yeni asal bağlar araması korku ve endişelerini gidermek içindir. Hitler ve Mussolini gibi güçlü, karizmatik liderler yalnızlaşan ve kendisini anlamsız hisseden kitlelere güvenlik ve anlam vaat etmişti. Bu sebeple insanlar özgürlüklerini güvenlik ve anlam arayışlarına tercih edip bu liderlerin peşinde girmişlerdir.
“Özgürlükte Kaçış” Aydınlanmacı anlayış açısından irrasyonel bir açıklama kabul edilebilir. Ancak Fromm (Freud gibi) modern bilimin insanın bilinçdışını görmemezlikten gelmesini eleştirmektedir [1].
[1]